Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik lisans eğitiminin ardından, İngiltere Bournemouth University’de onkoloji diyetisyenliği üzerine uzmanlığı alan Hilal Karaca, şuan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nde çalışmaktadır.
Konuşmasına kanserin tanımıyla başlayan Hilal Karaca, normal vücut hücrelerinin önce hiperplazi sonrasında displazi ve sonrasında kanser hücrelerine dönüştüğünü anlattı. Kanseri tetikleyen faktörlerden bahseden Karaca, kanserin özellikle yaş, beslenme alışkanlıkları, akol, patojenler, genetik, radyasyon, sigara kullanımı ve inflamasyonlardan kaynaklandığını belirtti.
Yapılan araştırmalara göre, kanser hastalığına yakalanan bireylerin %30’nun doğru beslenerek kanserden korunabileceğini söyleyen Hilal Karaca,kanser ve beslenme ilişkisinin önemini vurguladı.
Sunumu üç başlığa ayıran Hilal Karaca,
-Beslenme ve Kanserden Korunma
-Kanserde Beslenme
-Kanseri Yenen Bireylerin Beslenmesi’nden bahsetti.
Birçok çalışmanın beslenme alışkanlıklarının kansere yakalanma riskini arttırıp, azaltması üzerine birçok etkisi olduğunu söyledi. Özellikle kanserden korunmada antioksidanlarının gücünü vurguladı ve yüksek antioksidan etkisi olan besinlerden-koyu yeşil renkli sebzeler, yeşil çay, lavanta, elma, zeytinyağı ve baklagillerden bahsetti.
Kanser hastalarının beslenmelerinden bahseden Hilal Karaca, öncelikle kanser sürecinin insan metabolizması üzerinde yarattığı değişimleri vurguladı. Özellikle kolorektal kanserlerde A vitamini eksikliği, akciğer, mide, pankreas, ağız ve tiroit kanserlerinde vitamin-E, vitamin-C ve Beta karoten eksiği, kolon kanserinde ise A vitamini ve kalsiyum eksikliği gözlemlendiğinden bahsetti.
Tedavide beslenmenin etkisi üzerine konuşmasını sürdüren Hilal Karaca kanser türlerine göre hastaların tedavi sürecinin hastalarda gözlenen yan etkilerini açıkladı. Özellikle kanser hastalarında yaygın olarak gözlenen malnütrisyonun sebeplerini açıklayan Hilal Karaca, sebepleri yeterli kalori alınmaması,protein ve ya diğer besin öğeleri mineral ve vitamin eksikliği olduğunu belirtti.
Malnütrisyon sonuçlarını ise, yorgunluk, iştahsızlık, ishal, bulantı, kusma, kilo kaybı, tat alımı değişimi, çiğneme ve yutmada zorluk, ağızda ağrı ve kuruluk olarak sıraladı.
Malnütrisyonun kanser kaşeksisini geliştirdiğini, bu durumun tedavi sürecini zorlaştırdığını ve hastanın yaşam kalitesini üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirtti.
Kanser hastalarının,%20’sinin tedavi sürecinde gelişen malnütrisyon sebebiyle hayatını kaybettiğini söyleyen Hilal Karaca, sonrasında bir onkoloji diyetisyenin hedeflerini şu şekilde sıraladı;
Hastanın;
-Besin ihtiyaçlarının ayarlanması
-Semptomları azaltmak
-Vücut ağırlığının korunması
-Enerjinin ve gücün arttırılması
-Yaşam kalitesini arttırmak
-Tedaviyi talere etme yeteneğini geliştirmek
-Enfeksiyon riskini azaltmak
Kanser hastalarıyla çalışırken özellikle, klinik geçmişinin, laboratuvar sonuçlarının, besin ihtiyaçlarının ve semptomlarının iyi değerlendirilmesinin gerektiğini belirtti.
Kanser hastalarıyla çalışırken, bazı risklerin olduğunu belirten Hilal Karaca, oral-enteral ya da parenteral beslemeye karar verme sürecinde çok titiz davranılması gerektiğini söyledi.
Laboratuar sonuçlarını değerlendirirken hastanın, hemoglobin, B12, B6, CPR, lenfosit sayısı, nötrofil sayısı, lökosit sayısı, total protein, LDL, HDL, ALT, AST ve bilirubin değerlerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı ve bu değerlerin olması gereken aralığı öğrencilerle paylaştı.Tedavi sürecinde son olarak anjiyogenezden bahseden Karaca beslenme hedeflerinin,
Kilo başına alınması gereken enerjiyi 25-35 kcal/kg şeklinde hesaplandıklarından bahsetti. Protein ihtiyaçlarının ise kişiden kişiye değişebileceği gibi 1.2-1.5g/kg şeklinde hesaplandığını söyledi.
Ek besin desteği üzerinde de konuşan Hilal Karaca, kullanım durumunun hastadan hastaya değişmekte olduğunu ve mutlaka hekimi ile görüşüp başlanması ve her zaman son kararı hastanın hekiminin vermesi gerektiğini söyledi.
Yüksek lisans tezinin de konusu olan, kanser savaşçılarının hastalık sonrası yaşadığı zorluklardan ve beslenme alışkanlıkları üzerindeki değişiklerden bahseden Hilal Karaca tedavi sürecinin uzun soluklu olduğundan ve bir yıllık kontroller sonucunda, sonuçları temiz çıkan kişilerin ‘’iyileşme’’durumuna geldiğini belirtti.
Seminerin sonuna yaklaşırken, İngiltere Bournemouth University ‘de yaptığı yüksek lisans sürecinden bahseden Hilal Karaca hem üniversitelere başvuru sürecinden hem yurtdışında öğrenci olmanın olumlu ve zor yanlarından bahsetti. Yurtdışı deneyiminin kendisine kattığı değerleri sıralayan Hilal Karaca, tüm öğrencilere bu durumu deneyimlemelerini tavsiye etti.
Etkinliğin sonunda öğrencilerden gelen soruları cevaplayan Hilal Karaca, branşlaşmanın avantajlarından da bahsetti.
Bölümümüzün daveti ve misafirperverliği için başta Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanımız B. Gökçe Çöl’e teşekkürlerini sunan Uzman Diyetisyen Hilal Karaca seminere katılan tüm hocalar ve dinleyen öğrencilere teşekkürlerini sundu.