Film, ABD'de halen etkin olan en eski araştırmacı gazete birimi The Boston Globe gazetesi yazarlarının oluşturduğu "Spotlight" ekibini konu edinmektedir. Bu ekip, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışması üzerine tacizi aydınlatmaya çalışmaktadır.
Globe gazetesine yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron, 2001 yılında Spotlight ekibini 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan yerel bir rahip hakkındaki bir makaleyi takip etmekle görevlendirir. Boston’da Katolik Kilisesi’ni hedef almanın çok büyük yankı uyandıracağını bilen Spotlight editörü Walter “Robby” Robinson, muhabirler, Sacha Pfeiffer (Rachel McAdams) ve Michael Rezendes ve araştırmacı Matt Carroll davaya daha derinlemesine dalmaya karar verirler. Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddialarıyla ilgili eski tanıkları ve belgeleri bulmaya çalışırlar. Araştırmalar ilerledikçe taciz olayına maruz kalan çocukları bulmaya ve onlarla görüşme yapmaya başlarlar. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basarlar.
Olayı sıkı takip eden Spotlight Takımı, Massachusetts'de Roma Katolik rahiplerinin çocuklara yönelik olan cinsel tacizlerini ve bunun Boston Başpiskoposluğu tarafından gizlendiğini ortaya çıkarır. Ekip, araştırmaları sonucunda pedofili papazları iyileştirmeye çalışan eski bir rahip sayesinde Boston'da yaklaşık 90 tane tacizci papaz olduğunu öğrenir ve en nihayetinde listeyi 87 rahiple şekillendirirler. Bu aşamadan sonra daha fazla mağdura ulaşmak için çalışmalarını hızlandırırlar. 2001 yılında meydan gelen ve Amerika’da büyük güvenlik tehdidi olarak algılanan 11 Eylül olayı, ekibin araştırmalarını yavaşlatır. Bu işin peşini bırakmayan Spotlight ekibi tekrar kendini toparlayarak araştırmalarına kaldığı yerden devam eder. Michael Rezendes (Mark Ruffalo) bazı belgeleri keşfeder. Sorunun farkında olan Kardinal Law ise bunları görmezden gelir.
Spotlight, herhangi bir politik veya dini organizasyona verilen sınırsız otoritenin ne kadar yok edici olabildiğini, kocaman toplumların yaşamlarını ne kadar darmadağın edebileceğini anlatmıştır.
Sosyal Hizmet ile dolaylı ilişkili olan bu film, çocuk cinsel istismarının suç olduğunu, çocukların iyilik hali için her türlü otoritenin karşısında durulması gerektiğini, bunun için toplumun her bileşeninin çocuk hakları için savunuculuk rolünü üstlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.