Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Sosyal Hizmet








 Sosyal hizmette vaka analizi: insan hakları ihlaline örnek bir vaka sunumu


Vaka analizi, sosyal hizmet eğitiminde teorinin somutlaştırılması, bireylerin yaşadığı ya da toplumsal gündemi oluşturan sosyal sorunların öğrenciler için görünür olmasını sağlayan önemli bir yöntemdir.


Vaka analizi, sosyal hizmet eğitiminde teorinin somutlaştırılması, tek tek bireylerin yaşadığı ya da toplumsal gündemi oluşturan sosyal sorunların öğrenciler için görünür olmasını sağlayan önemli bir yöntem olup vaka temelli eğitimin merkezini oluşturur. Vaka temelli eğitim, yaşanmış ya da yaşanma ihtimali olan ve önceden hazırlanmış bir durumun çözümlenerek öğrenmenin gerçekleşmesine dayanan bir eğitim yöntemidir. Katılımcıyı, gerçek yaşam deneyimleri, sorunları ve çözüm önerileriyle yüz yüze getirmeyi amaçlar. Vaka temelli eğitim; vaka çalışması, vaka analizi, örnek olay gibi farklı çalışma boyutlarını kapsayan bir süreçtir.

Vaka analizi yapılırken şu hususlara dikkat edilmelidir:
  1. Vaka gözlem neticesinde yazılıyorsa, sunumda gözlemin yapıldığı yer, zaman, ortamda bulunan kişiler (Gizlilik ilkesini ihlal etmemek koşuluyla, ortamda bulunan otoriteler) öyküden önce verilmelidir.
  2. Öykü tam olarak verilmelidir. Öyküyü vaka yapan ayrıntılar aktarılmalıdır. Vakadaki kişilerin yaşları, sağlık durumları, hukuki durumları, sosyo-ekonomik durumları, olaydaki rolleri açıkça verilmelidir. Öyküyü yazarken kullanılması gereken dil, gereksiz ayrıntılardan arındırılmış, sade ve öznel cümlelere yer vermeyen, aktarım dili olmalıdır.
  3. Öykünün verilmesinden sonra öykü analiz edilerek vakadaki kilit noktalar/olaylar belirlenmeli ve ayrıca tekrar ele alınmalıdır. Her bir kilit nokta/olay ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme olayın bağlamına göre sosyal, hukuki, politik,  ekonomik açılardan olabilir. Bu değerlendirme devamında mutlaka sosyal hizmet etik ilkeleri, bilgi, beceri, değer temeli ve son olarak da müdahale planı açısından ele alınmalıdır.
  4. Vaka sunumu üçüncü madde verilenlerin genel bir değerlendirmesiyle sonuca bağlanmalıdır.
  5. Eğer vaka yine gözlemle sonuçlanmışsa sonuç bölümünde müdahaleden sonra karşılaşılan durumlar da ayrıca verilmelidir.
Örnek Vaka:
 
S. Adana’da yaşayan eğitim seviyesi ve sosyo-ekonomik durumu oldukça düşük olan, evlere temizliğe giderek geçimini sağlamaya çalışan bir kadın. Başından iki evlilik geçmiş. İlk kocasından 19, 17, 14 ve 12 yaşlarında dört kızı var. On yıl önce kocasını kaybetmiş ve halen evli olduğu kocasıyla ilk kocasının ölümünden bir yıl sonra imam nikâhıyla evlenmişler. Halen imam nikâhlılar ve bu evliliğinden de 9 yaşında bir oğlu var. S.nin söylediğine göre kocası C., çalışmayı sevmeyen, ara sıra ayrıntısını kendisine anlatmadığı için ne olduğunu bilmediği bir takım işler yapan, içmeyi seven bir adam. Evin geçimine katkısı olmadığı için S. evlere temizliğe giderek çocuklarına bakmaya çalışıyor. Bundan iki yıl önce C., S.nin üzerine yine imam nikâhlı olarak bir eş daha getiriyor. Yeni kadınında önceki evliliğinden çocukları var. Böylece ev giderek kalabalıklaşıyor. S.nin 17 yaşındaki kızını ikinci kadının oğluyla imam nikahı ile evlendiriyorlar. Bu evlilikten birde torun sahibi oluyorlar. Torun şu an 1,5 yaşında.
S.nin cezaevine giriş nedeni ise uyuşturucu ticareti yapmak. Kendi ifadesine göre: Kocasının kendisine bahsetmediği iş uyuşturucu satıcılığıymış. S.ye bir paket vererek paketi bir adrese bırakmasını söylüyor. S., adrese ulaşamadan polis tarafından yakalanarak cezaevine konuluyor. Ne olduğunu anlayamayan S., taşıdığı pakette uyuşturucu olduğunu sonradan öğreniyor. Kocasının adını da polise veriyor. C. de şuan aynı cezaevinde bulunmaktadır.
İkisinin de cezaevine girmesinin ardından ikinci eş evi terk ediyor. S.nin 17 yaşındaki kızıyla evlenen oğlu da kızı ve çocuğunu terk ederek evden ayrılıyor. Böylece S.nin dört kızı, oğlu ve torunu ortada kalıyorlar. Yaşları küçük olduğu için herhangi bir işte çalışmıyorlar. Oturdukları ev kira. 19 yaşındaki büyük kızıyla cezaevinde yaptığı son görüşte kızı S.’ye, kirayı ödenmediği için ev sahibinin onları evden atmak üzere olduğunu, kardeşlerine bakamadığını söylüyor.”

Vaka çözümleme:
  1. S. nin resmi nikâhlı birinci evliliği, 19,17,14 ve 12 yaşında dört kız çocuğu, nüfusa kayıtlılar.
  2. S.nin resmi nikâhlı eşi ölür.
  3. S. bir yıl sonra imam nikâhı ile C. İle evlenir.
  4. Bir oğlu olur, nufusa kayıtlı değil.
  5. C., S.den sonra ikinci eşle imam nikâhıyla evlenir.
  6. İkinci eşin önceki evliliğinden olan oğlu ile S. nin resmi nikâhlı eşinden olan 17 yaşındaki kızı imam nikâhı ile evlendirilirler. U. evlilikten nüfus kaydı olmayan bir çocuk dünyaya gelir.
  7. C. S.’ye iradesi ve bilgisi dışında suç işletir ve cezaevine girmesine neden olur.
  8. C, S.nin ihbarıyla cezaevine girer.
  9. Kuma ve oğlu evi terk eder.
  10. S. nin çocukları ve torunu yokluk ve çaresizlik içinde kalır.
Vakanın Analizi ve Değerlendirme:

Vakada anlatılan aile, alt sosyo-ekonomik ve alt sosyo-kültürel gruba dâhil, meslekleri olmamasından dolayı ekonomik sıkıntılar yaşayan, eğitim seviyeleri düşük, hatalı duygu-düşünce ve davranış kalıpları içinde bulunan bir ailedir.
 
Bu vakada müdahalede bulunması gereken uzman, ceza infaz kurumunun psiko-sosyal servisinde görevli olan uzmandır. Bu serviste görev alan uzmanlar, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ya da her ikisi birden şeklinde görevlendirilmektedir.
 
 Yargıya taşınmış ve sonucuna hükmedilmiş bu olayda adli süreç tamamlanmıştır. Sosyal hizmet uzmanı, bu vakada hükümlü olan S. ve C.nin cezaevinde bulundukları süre zarfında görev tanımında yer alan, sırasıyla gözlem, sınıflandırma, tanıma, tanıtma, yönlendirme ve bireysel görüşme faaliyetlerini yapmalıdır. 
 
Makro boyutta, bu vakadaki en önemli insan hakları ihlali,  anne ve baba cezaevine girdikten sonra kendi haline kalan çocukların durumudur. Sosyal hizmet uzmanı görev tanımı gereği kurum için faaliyetlerden sorumludur ancak yine bir sosyal hizmet uzmanı olarak mesleğinin gereği olan zor durumda ve çaresiz olanlara çözüm üretme ilkesini, S. ve C. nin bu durumda olan çocukları için bir şey yapmayıp kendi kaderlerine terk ederek ihlal etmiş, Mesleğinin gereğini yapmamıştır.
 
Sosyal hizmetlerin etik ilkelerinden, sosyal adaletsizlikle mücadele ve buna bağlı olarak Öncelikle yoksulluk, işsizlik, ayrımcılık gibi toplumsal sorunlarda odaklaşma ve topluma ilişkin etik sorumluluklar altında yer alan Sosyal hizmet uzmanları bölgesel düzeyden başlayıp daha global düzeye doğru olmak üzere toplumun genel refah düzeyini artırmalı; bireylerin, toplumun ve çevrenin gelişimini sağlamalıdır. Sosyal hizmet uzmanları temel insan haklarının karşılanması için gerekli yaşam koşullarının sağlanması konusunda savunuculuk yapmalı; sosyal adaletin gerçekleştirilmesini destekleyen sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel değerler ve kurumların geliştirilmesine katkı vermelidir, Sosyal hizmet uzmanları toplumun acil gereksinimlerinin kapsamlı olarak karşılanması için uygun profesyonel hizmetleri sağlamalıdır, İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılamaları ve tam olarak gelişmeleri için kaynaklara, istihdam olanaklarına, hizmetlere ve fırsatlara eşit biçimde ulaşmalarını sağlamalıdır, İncinebilir, dezavantajlı, baskı altında olan ve istismar edilen insanlara ve gruplara özel ilgi göstermekle birlikte, insanların tümü için seçenekler sunmak ve fırsatlar yaratmak amacıyla hareket etmelidir.
 
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 25 ‘de yer alan; “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.” İfadeleri bağlamında da anne babası ceza evine giren bu çocuklara ilgili devlet kurumları tarafından yardım edilmeli ve ceza infaz kurumundaki sosyal hizmet uzmanının ilgili kurumları bu çocukların durumu hakkında bilgilendirmesi ve yardım yapılmasını sağlaması gerekmektedir.
 
Bu ihlalin makro boyutta değerlendirilmesinin nedeni, cezaevine giren bireylerin zor durumda kalan aileleri için her hangi bir yasal düzenlemenin olmaması, ceza infaz kurumlarında görevli 1 ya da en fazla 2 (bazı kurumlarda uzman da bulunmayabiliyor.) sosyal hizmet uzmanının cezaevlerini dolduran tutuklu ve hükümlülere sayıca yetmemesi ve iş yüklerinin çok fazla olması gibi ülke politikası ve uygulamalarından kaynaklanan sorunlara dayanıyor olması ve yukarıda sayılan ihlal edilen etik ilkelerin ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesindeki maddenin makro boyutta olmasıdır. Cezaevinde sıkça karşılaşılan problemlerden biri olan ailevi ve ekonomik sorunlar bu vakada temel etkendir. Dolayısıyla sosyal hizmet uzmanı bu sorun için de çözüm üretmekle görevlidir.
 
Bu vakada Mikro boyuttaki insan hakları ihlalleri ise;
 
  1. C ve S. nin imam nikâhlı evlilik yapması, kadının ve erkeğin evlilikle birlikte gelen yasal haklardan mahrum olması,  sahip oldukları çocuklarının nüfus kaydının olmaması, dolayısıyla sağlık, eğitim gibi temel haklardan mahrum bırakılması.
  1. C.nin S.den sonra iki durumda da zaten yasal olmayan, ikinci bir imam nikâhlı evlilik yapması ve evlilikle birlikte gelen yasal haklardan mahrum olma durumuna ikinci kadının da katılması.
  1. S. nin 17 yaşındaki kızıyla kuma gelen kadının önceki evliliğinden olan oğlunun imam nikâhıyla evlendirilmesi. Bu evlilikle kızın da evlilikle birlikte gelen yasal haklardan mahrum olması (nitekim sonradan kocası tarafından terk ediliyor.) Dünyaya gelen çocuğun nüfus kaydının olmaması nedeniyle sağlık, eğitim gibi temel haklardan mahrum olması.
  1. C.nin S. ye suç işletmesi ve ceza evine girmesine neden olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 3’te yer alan “Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.” ifadesinden mahrum olmasına neden olması.
S. ve C. nin bulunduğu ceza infaz kurumundaki sosyal hizmet uzmanı, öncelikle S ve C. nin evliliklerini sürdürmek istemeleri halinde, bu evliliği resmi bir evliliğe dönüştürme ve bu evlilikten doğan çocuğun nüfus kaydının yapılması konusunda onları yönlendirmeli, gerekli işlemlerin yapılmasını sağlamalıdır.

Sosyal Hizmet Uzmanı, çocukların durumunu bulundukları ildeki ilgili kurumlara bildirmelidir. Bu kurumlar Valiliğe bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ya da kimsesiz, yoksul çocuklara yardım eden sivil toplum kuruluşlarından biri olabilir. Bu aşamadan sonra görevli olacak sosyal hizmet uzmanı, çocukların bir kuruma yerleştirilmesini, eğitim hayatlarına devam etmelerini ve 1,5 yaşındaki bebek için nüfus kaydının yapılmasını sağlamalıdır. 17 yaşındaki kız imam nikâhlı geçersiz bir evlilik yaptığı ve zaten kocası tarafından terk edildiği için Türk Medeni Kanunu Madde 337’e göre ‘Anne baba evli değilse velayet anaya aittir.’ ve 1587 sayılı Nüfus Kanunu Madde 20, 4 ve 5. bendlerine göre ‘Evlilik dışı doğmuş çocuklar annesinin aile kütüğüne annenin soyadı ve onun bildireceği baba adı ile yazılır.’ Hükümleri gereğince çocuğun nüfus kaydı yaptırılır.