Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Odyoloji








 İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğrencileri Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’la Buluştu


Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın “Beynin Esrarlı Kıyılarında Bir Söyleşi” adlı söyleşisiyle öğrencilerimizle buluştu. Hocamız öğrencilerle beyin, sanat, müzik, felsefe gibi alanlarla ilgili bilgi birikimlerini paylaştı.


Nöral plastisite; kazanılan yeni deneyimlere bağlı olarak beyindeki nöronların kendini yeniden organize edebilme yeteneğidir. Beyin plastisitesi, bilişsel süreçlerden etkilenir. Santral sinir sistemi esnekliğe sahiptir, bu sayede yeni işitsel deneyimlere adapte olabilir. Yaşamın ilk yıllarında işitsel işlemlemenin artışı ile bazı sinaptik bağlantılar oluşturulurken, bazı bağlantılar da işitsel uyaranın yoksunluğu nedeniyle yok olabilir. Kritik dönemde uzun süreli işitsel girdinin olmaması durumu işitsel yoksunluk/işitsel deprivasyon olarak tanımlanır. İşitsel uyaranların yokluğunda; spiral gangliyonlarda atrofi ve dejenerasyon, işitsel yollarda spontan aktivitede azalma, kortiko-kortikal ve kortiko-talamik bağlantılarda sinaptik aktivitenin azalması, sinir liflerinde frekans spesifitesinin azalması gibi durumlar karşımıza çıkar. İşitme kaybının erken tanılanması ve erken müdahale ile kortikal dokulardaki aktivasyonun arttığı, sinaptik bağlantıların normal işitmeye benzer hale geldiği düşünülmektedir.
Bu doğrultuda beyin plastisitesi ile ilişkili bilgi edindiğimiz “BEYNİN ESRARLI KIYILARINDA BİR SÖYLEŞİ” isimli etkinliğimizi tamamlamış bulunmaktayız.
Okulumuzun etkinliğine katılan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın “Beynin Esrarlı Kıyılarında Bir Söyleşi” adlı söyleşisiyle öğrencilerimizle buluştu. Öğrencilere yapılan son çalışma ve araştırmalarla ilgili bilgiler sundu. Birçok alanda çalışması olan hocamız öğrencilerle beyin, sanat, müzik, felsefe gibi alanlarla ilgili bilgi birikimlerini paylaştı. Beyin, zeka ve çalışmanın dünya ve gelecek için önemini vurguladı. “Beynimiz neden yorulmaz? Neden çalıştırmalıyız? Nasıl çalıştırmalıyız?” gibi çeşitli soruları cevapladı. Birçok alanda kitabı olan hocamız program sonunda eserlerini imzalayarak programı sonlandırdı.
Etkinliğimize ilk önce misafirimizin özgeçmişini sunarak başladık. Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın; Tıp profesörü, bilim adamı, şair, yazar, hattat, güftekar. 1954 yılında Trabzon’da doğdu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Tıp Fakültesi eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında ihtisasını tamamladı. Zürich Üniversitesi, Nöroşirürji Kliniği’nde Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil’in yanında mikroşirürji çalışmalarını tamamladı. 1984 yılında yurda dönerek, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanlığına atandı. İsviçre’nin yanı sıra; Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, Belçika, Hollanda, İtalya, İspanya, Yugoslavya, Kanada, A.B.D. ve Japonya’da değişik zamanlarda araştırmalarda bulundu. 1988 yılında; beyin damar tıkanıklıkları operasyonlarında kullanılan ve dünyada ilk defa kendi adı ile literatüre geçen yeni bir ameliyat tekniği geliştirdi. Bu ameliyat tekniği ile 1990 yılında TÜBİTAK ödülü aldı. 1992 yılında Türk Nöroşirürji Araştırma Ödülü’nü kazandı. Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın Uluslar arası düzeyde yerli ve yabancı 200’ün üzerinde bilimsel çalışması mevcuttur. Değerli hocamızın Tıp ve Beyin cerrahisi alanındaki başarıları dışında; şiir, hat, klasik Türk Musikisi, karikatür, Musiki felsefesi, edebiyat ve Teoloji alanları ile ilgilenmektedir. “Rabbim Beni Doktorlardan Koru”, ”Ah Bu Doktorlar”, ”Beynin Şifresi”, “Öfke Kontrolü ve Motivasyon”, ”Beyin Fırtınası”, Düşünce Sizsiniz” yayınlanmış kitaplarındandır. Ayrıca; Aşk, Vuslat, Nefes, Hicran, Ya Hayy isimli şiir kitapları mevcuttur.  Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’ın birçok güftesi bestelenerek, musiki dünyası ve TRT repertuarlarında yerini almıştır. Hocamız söyleşisi sırasında; hücreyi, hücrelerarası bağlantıları, nano teknolojiyi açıkladı. Özellikle beyin hücresinin bugüne kadar keşfedilmiş ve kanıtlanmış bilimsel özelliklerini ve bir bu kadar da merak uyandıran özellikleri üzerinde durdu. Beyindeki hücrelerin birbirleri ile olan bağlantıları üzerinde duruldu. “Bilim ve ilimin tanımları, ve birbirlerinden farklılıkları nelerdir?”,  “Bilimlerin kaynağı nedir?”, “Bilimde gelişmeler nasıl olur?”, insan ve özellikle de çocuğun neden, niçin gibi soran sorgulayan beyin yapısıyla ancak bilimin gelişeceği ve bilinmeyenlerin cevabına ulaşılacağı üzerinde duruldu. Ayrıca hocamız “Gen Bilim nedir?”, “Kromozomlar, genler, genetik mutasyon, genetik  geçişli hastalıklar, üreme hücrelerinin klonlama çalışmaları, insandaki gen sayısı, RNA ve DNA değişebiliyor mu?” konuları üzerinde ayrıntılı ve güncel bilgileri aktardığı ve bu konularla ilgili öğrencilerin soru sormasını isteyen ve onları soru sormaya motive ederek böyle öğreneceklerini ve bilimin de ancak böyle gelişebileceğini ifade etti. Hocamız; halk arasında çok yaygın olarak bilinen “Çok bilgi yüklendiğinde beyin yorulur, sürmenaj gelişir” ifadesinin çok çok yanlış olduğunu, bilakis beynin bilgi yükledikçe açıldığı ve geliştiğini belirtti. “Beyin bu depolamayı yaparken de sınır ve alan tanımaz. Bir kişi aynı anda birden fazla lisan öğrenebilir ve konuşabilir, ya da bir kişi birden fazla ve çok ayrı alanlarda başarılı olabilir. Örneğin; bir kişi aynı anda dünyanın en iyi hukukçusu, en iyi mühendisi en iyi sanatçısı olabilir. Kişi kendini sınırlandırmak zorunda değildir çünkü beyin de tüm bu bilgilere yer vardır. “ diyerek konuşmasına devam etti.  
Değerli öğretim üyesi sunum sonrası öğrenci ve diğer katılımcıların sorularını yanıtladı. Söyleşinin son bölümü soru-cevap şeklinde interaktif olarak gerçekleşti. Öğrencilerimizden; beyinle, beyinde ne kadar hücre olduğuyla ve bunların birbirleri ile nasıl bir ilişki içinde olduğuyla ilgili çeşitli sorular soruldu. İsmail Hakkı Aydın beyindeki her hücrenin birbirleri ile iletişim halinde olduğunu belirtti. Yüz milyar nöronu ele alırsak bunlarında iki üzeri yüz milyar bağlantısı olduğunu ve kendi aralarında bu kadar bilgi alışverişi yaptıklarını vurguladı. Bu bilgi alışverişi hangi hızla oluyor? On üzeri on altı işlem bölü saniye. Yani saniyede on altı kez kendisi ile çarpılınca çıkan sonuç. Peki bu hücreler nasıl düşünce oluşturuyor? İsmail Hakkı Aydın bu konu ile ilgilide yapılan çalışmalardan örnekler vererek her hücrenin arasında 19 nanometre genişliğinde 90 nanometre uzunluğunda tüplerin ve ağların olduğunu ve haberleşmenin bunlarla gerçekleştiğinden bahsetti.
Söyleşinin sonunda Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’a Sağlık Bilimleri Yüksekokul Müdürümüz Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel Barut tarafından plaketi takdim edildi.
Değerli hocamız Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın’a bu güzel söyleşisi için çok teşekkür ediyoruz.