Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Odyoloji








 Dr. Öğretim Üyesi Sedat Rüzgar ile Alerjik Rinit ve İşitme Kaybı Hakkında


Alerjik rinit, burun mukus zarının bazı dış etkenlere maruz kalması ile oluşan bir dizi reaksiyondan dolayı ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Bu durum burun hiperaktivitesine neden olur. Burun hiperaktivitesi hem gözleri hem de burnu etkiler ve yaygın alerjik rinit semptomlarına yol açar.


   Alerjik rinit, burun mukus zarının bazı dış etkenlere maruz kalması ile oluşan bir dizi reaksiyondan dolayı ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Bu durum burun hiperaktivitesine neden olur. Burun hiperaktivitesi hem gözleri hem de burnu etkiler ve yaygın alerjik rinit semptomlarına yol açar.
 Bu reaksiyonlar, immünoglobulin E (IgE) antikorlarının oluşumu ile meydana gelen vücudun temel savunma mekanizmasıdır. IgE antikorları, enfeksiyonları dengeleyen bazı antijenlere yatkın olan hücrelerdeki kimyasal aracıların salınmasını sağlar. Bu kimyasal mediyatörler nedeniyle vücut, yavaş enfeksiyon belirtilerine neden olan bir aşırı duyarlılık durumuna girer.
    Allerji yani aşırı duyarlılık yeni doğan veya çocukluk döneminde, yetişkinlerden daha belirgin ve kalıcı komplikasyonlara neden olabilmektedir. Sinüslerin, ortakulak boşluğunun ve geniz etinin büyümesinin ortaya çıkmasıyla tedavi protokolü değişmektedir.
     Ülkemizde geniz eti ve alerjik kronik sinüzitlerin neden olduğu orta kulak boşluğunda sıvı birikmesiyle oluşan işitme kayıplarını sıkça görmekteyiz. Orta kulak bu zincirin son halkasını oluşturmasına rağmen temel nedene yani allerjiye yönelik bir tedaviyle başlanılamaması durumunda, tedavi süresi uzamakta ve nüksler sık olarak yaşanmaktadır.
    Pediatrik grupta Odyolog tarafından akustik immitansmetri, otoakustik emisyon ve davranışsal testlere koopere olamayan çocuklarda işitsel beyinsapı cevaplarının (ABR) rapor edilmesiyle odyolojik değerlendirme mümkün olmaktadır. 0- 6 yaş çocuğunda alerjiye bağlı orta kulakta sıvı toplanmasıyla oluşan işitme kayıplarında orta kulakta biriken sıvının alınması, kulağa tüp takılması veya temeldeki allerjiye bağlı patolojinin ilaçla ortadan kaldırılması geniz eti veya sinüzite yönelik tedavi seçenekleridir. Önemli olan tedavi zincirindeki halkaların sırasıyla yerine getirilmesidir. Bu tedavi zincirinin ilk halkası ilaç tedavisi olmaktadır. Erken tanı, komplikasyonların oluşmadığı bir dönemde, dekonjestanlar, antibiyotikler ve anti alerjik ilaçlar temel tedavi seçenekleridir. İlaç tedavisine yanıtsızlık, orta kulakta biriken sıvının ortadan kalkması, geniz etinde küçülme olmaması, kronikleşen, polip oluşumuna kadar uzanan sinüzit bulguları tedavideki bir sonraki halka olan cerrahiye geçişte anahtardır.