Konferansa İGÜ Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel Barut, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. A. Mücella Soydan başta olmak üzere Hemşirelik (Türkçe) Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Canan Örüklü, Hemşirelik İngilizce Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Funda Karaman, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Öğretim Elemanları ve geleceğin sağlık profesyonelleri olan Sağlık Bilimleri Yüksekokulu öğrencileri ve sağlık profesyonellerinin diğer bölümleri katılım gösterdi.
Öğrencilerin yoğun ilgi göstermiş olduğu konferansa konuşmacı olarak İGÜ Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel Barut, Dr. Öğr. Üyesi Turgay Dağtekin ve Uzman Hemşire Ebru Sevinç katılımlarını gerçekleştirdi.
Dr. Öğretim Üyesi Turgay Dağtekin meme kanserinin evreleri, tanılama yöntemleri ve kullanılan cerrahi tekniklerden bahsetti. Meme kanserinde erken tanının önemini vurgulayan Dağtekin erken tanılanmış bir meme kanserinin tedavisi %90 mümkün olurken, ilerleyen evrelerde tedavi şansının giderek azaldığını belirtti. Ayrıca meme kanseri tedavisinde kullanılan cerrahi girişimlerden söz eden Dr. Dağtekin cerrahi sonrasında da yapılan bir takım onkolojik uygulamalarında olduğunu belirtti. Aynı zamanda kanserli hücrelerin meme dokusundan uzaklaştırılması sonucu kadınlarda meme dokusu kaybına neden olduğunu ve kaybedilen dokunun daha sonra rekonstrüktif cerrahi yöntemlerle onarabileceğini belirtti. Bunun yanı sıra, her bireyde kanser taraması yapmanın giderlerinin kanser tedavi giderlerinden çok daha düşük olduğunu bu yüzden hem toplum hem de birey açısından kanserin en erken aşamada fark edilmesinin çok daha faydalı olduğunu ve maliyeti düşürdüğünü dile getirdi.
Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel Barut Radyolojide kullanılan tanı yöntemlerini aktardığı konuşmasında sağlıklı ve kanserli meme dokularından örnekler göstererek farkındalığın artmasını sağladı. Bununla birlikte patolojik incelemelerinde önemli olduğunu vurgulayan Dr. Barut. Meme kanseri tanısı alıp tedavi sürecinde olan bir hastanın iyilik durumu için tüm sağlık çalışanlarının bir ekip olduğunu, bir sağlık profesyonelinin diğerinden farklı düşünülemeyeceğini, sağlıkta başarının sağlanması için tüm ekip üyelerinin birlikte hareket etmesi ve birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.
Uzman Hemşire Ebru Sevinç ise meme kanserinde erken tanının öneminden bahsetti. Ayrıca meme kanserine yaklaşımda multidisipliner çalışmanın gerektiğini belirten Sevinç bu hastalığa yakalanmadan önce önlenebileceğini ve erken tanıda yaşam kalitesinin arttırılabileceğini vurguladı. Erken tanı için en kolay, maliyetsiz ve her bireyin kendi vücudunu kolayca değerlendirebileceği Kendi Kendine Meme Muayene(KKMM)’sinin önemi ve uygulama aşamalarını paylaştı. KKMM ile meme kanserinin erken evrede farkedilmesi ve bireylerin sağkalım sürelerini arttırdığını belirtti. Bu bağlamda her kadının KKMM’ yi öğrenmesi ve her ay düzenli olarak ve her ay aynı tarihlerde KKMM yapması gerektiğinin üzerinde durdu. Ayrıca KKMM’ nin Menstruasyondan hemen önceki günlerde yapılmaması gerektiğini belirten Sevinç bu konunun çok önemli olduğunu, bazı Avrupa ülkelerinde “meme bakım hemşiresi” adıyla profesyonel bir alan oluşturulduğunu ifade etti. Bununla birlikte ameliyat olabilecek olan hastaların ameliyat öncesi yapması gereken bazı uygulamalara değindi. Bu uygulamalardan egzersizin önemine vurgu yapan Sevinç ameliyat öncesi egzersizin ameliyat sonrası istenmeyen durumları önleyebileceğini belirtti. Ameliyat olan bireylerin ameliyattan sonra dikkat etmesi gereken bazı uygulamalara değinen Uzman Hemşire Sevinç deri bütünlüğünün korunması için yapılması gerekenlere değindi. Bunun yanı sıra hastaların yaşam kalitelerini yükseltebilmek adına yeterli beslenmeleri gerektiği ve meme dokusu alınan kadınlarda psikolojik ve sosyal desteğin oldukça önemli olduğunu vurguladı. Beden imajı bozulan kadınlarda psikolojik destek sağlanmasının kanserle mücadelede başarı oranını arttırdığını ifade etti. Konferans sonunda değerleri konuşmacılara teşekkür edilip plaketleri takdim edildi. Hemşirelik Bölümü’nün gerçekleştirmiş olduğu bu konferansta Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Yüksel Barut’ a, Dr. Öğr. Üyesi Turgay Dağtekin’ e ve Uzman Hemşire Ebru Sevinç’ e katılımlarından ve katkılardan dolayı teşekkür eder, çalışma hayatlarında başar dileriz.