Konferansa İGÜ Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü
Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel Barut, Hemşirelik İngilizce Bölüm Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Funda Karaman, Hemşirelik (Türkçe) Bölümü Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Canan Örüklü, Hemşirelik Bölümü öğretim üyeleri ve geleceğin hemşireleri olan Hemşirelik Bölümü öğrencileri katılım gösterdi. Konferansın açılış konuşmasını Hemşirelik İngilizce Bölüm Başkanı ve Hemşirelik Kulübü Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Funda Karaman yaptı. Programın konuğu olan Eyüp Devlet Hastanesi’nde hemşirelik görevini yürüten Uzm. Hemş. Mülkiye Okyay çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
MÜLKİYE OKYAY KİMDİR?
Okyay, lise eğitimini Bezmiâlem Valide Sultan Sağlık Meslek Lisesi’ nde tamamladıktan sonra, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nde lisans ve Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Cerrahi Hastalıkları Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. 1993-1994 yılları arasında Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi 2.Cerrahi Kliniğinde, 1994 yılında Florence Nightingale Hastanesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’nde hemşire olarak görev almıştır. 1994 yılından itibaren Eyüp Devlet Hastanesi’nde Ameliyathane Hemşiresi olarak görev yapmaktadır.
İstanbul Valiliği’nden ve Eyüp Kaymakamlığı’ndan takdirname ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nden teşekkür belgeleri, yurt içinde ve yurt dışında birçok başarı belgeleri almıştır. 2011 yılında ise Sağlık bakanlığı tarafından “Yılın Hemşiresi” seçilmiş 1.’lik ödülüne lâyık görülmüştür.
Mülkiye Okyay Pakistan sel felaketinde, Kenya Dadab Mülteci kampında, Filipinler tayfun felaketinde, Endonezya Yetim Projesi’nde ve Sudan, Nijer-Fas, Somali, Çad, Suriye, Bangladeş, Uganda gibi birçok ülkede gönüllü hemşire olarak görev yapmıştır. Aynı zamanda Türkiye’de de Marmara Depremi’nde, Van Depremi’nde, Atatürk Havalimanı patlamasında gönüllü olarak görev almıştır. Okyay birçok ulusal ve uluslararası bilimsel eğitim ve konferanslara katılmış olup birçok üniversitede de seminer vermiştir.
Marmara bölgesinde yaşantının bittiğini düşünen Mülkiye Okyay 1999 depremini şu sözlerle anlattı. ‘’Depremde her yeri korkunç bir karanlık bürümüştü. İletişim ve ulaşım imkânları mümkün değildi. Uykusundan korkuyla uyanan çocukların ağlamaları annelerin yardım çığlıkları tüyler ürperticiydi. Gölcük’ün buradan çok daha kötü durumda olduğunu ve çok fazla yardım ekibine ihtiyaç olduğunu öğrendim ve dedim ki benim onlara yardım etmem lazım. Yardım ekibine katılmak istedim ama ameliyathane hemşiresi olduğum için bana gerek olmadığını söylediler ama burada duramazdım. Ben de Gölcük’e gidecek ambulansın arkasından gittim. Ve iyi ki gitmişim. Çünkü Gölcük yerle bir olmuştu ve 3 ay orada gönüllü olarak kaldım. İşte benim yolculuğum böyle başladı” diyerek sözlerine devam etti.
MÜLKİYE OKYAY’IN AFRİKA YOLCULUĞU VE AFRİKA’DAKİ SAĞLIK KOŞULLARI
Afrika’da yardıma muhtaç insanları gördükçe Afrika’nın kendisinde bir aşka dönüştüğünü söyleyen Mülkiye Okyay, Afrika halkının sağlık koşullarını şöyle anlattı. “Afrika’da bırakın doktoru hastane bile yok. Biz buradan giderken ameliyat malzemelerinden tuvalet kâğıdına kadar onlarca koli hazırlayıp Afrika'ya gittik çünkü orada temin edebileceğimiz bir imkân yok. Kendi imkânımızı kendimiz yarattık mesela hastane diye kullandığımız yer eski terk edilmiş baraka gibi bir yer, hâl böyle olunca acil olarak kullandığımız yer bu barakanın dışı, ağaç altları ve serumları astığımız yer ağaçlar, buna rağmen orada katarakt ameliyatları yaptık. 9,5 kiloya kadar ulaşan tümörleri aldık. Sünnet olamamış çocukları, sünnet ettik. ‘Ameliyathanede sterilliği nasıl sağladınız?’ dediğinizi duyar gibiyim. Hiç kolay değildi! Sterilliği, çamaşır suyuyla sağlıyorduk. Bu şartlarda tabii ki herkesi tedavi edemiyorduk. AIDS’li hasta sayısı çok fazlaydı eğer ölümcül bir hastalığı yoksa tedavi edemiyorduk”.
MÜLKİYE OKYAY’I AFRİKA'DA EN ÇOK DUYGULANDIRAN OLAYLAR: MÜLKİYE BEBEK
Doğuştan katarakt olarak doğan ve görme engelli 11 yaşındaki çocuk ameliyat sonrasında annesiyle karşılaştığı andaki sevinci ve annenin gözyaşları Mülkiye Okyay’ı derinden etkiledi.
Doğumunda saatlerce uğraşılan annenin bebeği ölü doğunca Mülkiye Okyay bebeğin yardımına koşmuştur. O anları şöyle anlattı: ”Afrika’da bebek ölümlerine o kadar alışmışlar ki çok rahat bir şekilde bebeğin nefes almadığını söylediler ve düzgünce müdahale etmediler. Hemen bebeği aldım, çok zayıf bir nabız hissediyordum ama parmağımın nabzı mı yoksa bebeğin nabzı mı, kestiremiyordum. Yapılan müdahaleler sonucu bebek ağlamaya başladı ve hayatımda duyduğum en güzel sesi duydum. Bu yüzden bebeğin adını Mülkiye koydular. Benim için tarif edilemez bir mutluluktu."
Okyay, hemşirelik öğrencilerine gitmek istedikleri takdirde nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini anlattı. Gönüllüler için ilgili derneklerin olduğunu ifade eden Mülkiye Okyay, "Gönüllü ve aynı zamanda tecrübeli oluyorsunuz. Tecrübeli olduktan sonra da 'Ben gidebilirim' diyorsunuz ve derneğe başvuruyoruz. Dernek ‘Tamam’ dediğinde ilgili bakanlığa giderek, onaylanıyor. TİKA da destekliyor. Malzeme olanakları ile uçak biletlerini karşılıyorlar" diyerek öğrencileri bilgilendirdi.
Konferans sonunda, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi A. Yüksel Barut ve Hemşirelik İngilizce Bölüm Başkanı ve Hemşirelik Kulübü danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Funda Karaman Okyay’a plaketini ve teşekkür belgesini takdim etti.