Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Hemşirelik (İngilizce)








 Osteoporozda hemşirelik bakımı


Osteoporoz sık görülen metabolik bir kemik hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Dünya yaşlı nüfusunun artmasına paralel olarak osteoporoz görülme sıklığının daha da artacağı tahmin edilmektedir. Osteoporozda kemik mineral ve matriks kitlesinin azalması, mikroyapının bozulmasına bağlı olarak kemik desteği azalır ve kırık riski artar. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık rastlanır. Özellikle menopoz sonrasında kadınlarda daha etkindir.


Yetişkin insanlarda 40 yaş sonrası kemik kaybı başlamaktadır. Kemikte mineral ve matriks kaybı eşit oranlardadır, sadece mineral kaybı ise osteomalazide karşılaşılan bir durumdur.

Osteoporoz Tanı Kriterleri


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ‘nün belirlemiş olduğu osteoporoz tanı kriterlerine göre:
  • Kemik mineral dansitesi genç erişkinde ortalama değerinin -1 standart sapma değerinin üstünde olmasına NORMAL,
  • -1 ile -2.5 arasında olmasına OSTEOPENİ,
  • -2.5 standart sapmanın altında olmasına OSTEOPOROZ, ayrıca buna kırığın eşlik etmesi haline Yerleşmiş Osteoporoz denmektedir.

Fizyopatoloji


Normal şartlar altında kemiklerdeki hücre yapımı ve yıkımı birbirine eş olduğundan varolan kemik kitlesi korunur. Osteoporozda ise yıkım, yapımdan daha fazla olmaktadır. Kadınlarda önceleri yavaş kemik kaybı varken, menopoz sonrası dönemde giderek artar, ki bunun asıl sebebi östrojen hormonunun azalmasıdır. Menopoz dönemine giren kadınlar kemik kütlelerinin % 2-3’ünü ya da daha fazlasını 3-7 yıl gibi bir zaman diliminde kaybetmektedirler.

Osteoporoz 2 Tiptir
  • Tip 1 osteoporoz orta yaşlı, menopoz sonrası kadınlarda görülmektedir. Hastalık genelde tüm iskelet sistemine zarar verir. Çoğunlukla kalça, spina ve el bileğini etkiler. Giderek boy kısalır, kifoz gelişir ve vertebralarda fraktürler oluşur. Trebeküler kemik kaybı fazla olduğundan distal ön kol kırıkları gelişmektedir. Sigara kullanımı ve sedanter (hareketsiz) yaşam riski arttırmaktadır.
  • Tip 2 osteoporoz ise yaşı 75 üstünde olan kadın ve erkeklerde görülmekte ve tibia, femur boynu, pelvis ve humerus kırıklarına yol açmaktadır.

Osteoporozda Belirti ve Bulgular


Osteoporoz çoğunlukla belirti vermeden ilerlediği için farkedilmesi güçtür. Ancak ani bir hareketten sonra, düşmeden sonra kırık oluştuğunda hasta tarafından farkedilmektedir. Daha çok görülen fraktürler spina, kalça ve ön koldadır. Eğer vertebralar etkilenmiş ise hastalarda bel ağrısı şikayetine yol açar, boy kısalır.

Osteoporozda Tanı İşlemleri

  • Kemik mineral yoğunluğu ölçümü (DEXA), kemik USG’si, laboratuvar testleri ve kemik biopsisi yapılarak tanı konulmaktadır.
  • En önemli test DEXA olup sonucu T skor olarak tanımlanır. Her hastalıkta olduğu gibi osteoporozda da erken tanı önem taşır. 60’lı yaşlar yüksek risk taşır.
  • Laboratuvar testlerinde kalsiyum, fosfor, alkalen fosfatez düzeyi normaldir, kemik grafilerinde değişiklik iskelet kitlesindeki kayıp % 30 – 50 oranında görülmektedir.

Osteoporoz Tedavisi

  • DEXA skoru ≥ 2 T ise ya da kemik kaybı ≥ 1.5 T skoru ve risk faktörleri olan ya da vertebra kırığı, kalça kırığı öyküsü olan post menopoz dönemindeki kadınlara tedavi uygulanır.
Tedavinin amacı, ağrıyı gidermek, kemik kaybını yavaşlatmak, kemik yapımını arttırmaktır. Akut ağrısı olan hastalarda analjezikler ve kısa süreli yatak istirahati önerilir. Kronikleşen ağrılarda hareket etmek öncelikli tedavidir.

Hastaya kas güçlendirici egzersizler önerilir. Düz ve sert bir zeminde uyuması önerilir, günlük yürüyüşler faydalıdır.

Osteoporozlu hastalara 1 gr. üstü  kalsiyum/gün olarak verilir. Aç karnına ve bol suyla alınması gereklidir. 3 ay boyunca 1000 iu Dvit/gün verildikten sonra 3 ay ara verilir. Korunma amaçlı hastalara kalsitonin ve östrojen kullandırılmaktadır. Kalsitonin kemik yıkımını azaltmakta olup, som balığı kalsitonini insan kalsitoninden daha fazla tercih edilmektedir. Günlük doz 50-100 iu arasıdır.

Ayrıca sigarayı bırakmak, alkolden uzak durmak, dengeli beslenmek, çay ve kahvede aşırıya kaçmamak ve en önemlisi de fiziksel aktiviteyi mutlaka arttırmak gerekir. D vitamini temini en etkin olarak güneş ışığından elde edileceğinden güneş ışığından yeterince yararlanılmalıdır.

Osteoporozda Hasta Bakımı


Osteoporozda belli başlı hemşirelik tanıları;
  • Ağrı (kırık ve kemik kaybına bağlı),
  • Harekette bozulma (kırığa, kas spazmına, ağrıya bağlı),
  • Bilgi eksikliği (egzersiz, beslenme, tedavi) dir.
Dengeli beslenme (Kalsiyum değeri yüksek gıdalar tüketilmelidir. Örneğin; süt, yoğurt, peynir, dondurma, badem, ceviz, sardalya, koyu yeşil yapraklı sebzeler) oldukça önemlidir.

Günde 30 dk güneş ışığından yararlanan bireylerde D vitamini vücut tarafından sentezlendiği için güneş ışığı değerlendirilmelidir.

Sedanter yaşam tarzından uzak durularak yürüme, ağırlık kaldırma, dans etme, hafif egzersizler hastalara önerilmelidir. Çünkü hareketsizlik kemik kitlesinde kayba yol açmaktadır. Ağrılar nedeni ile yürüme – hareket güçlüğü çeken hastalara walker, baston v.b. yardımcı araçlar kullandırılmalıdır.Aileye tüm bu konular hakkında kısa ve açık bilgi verilmelidir.