Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon








 Sigara ve solunum fizyoterapisi


İstanbul Gelişim Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr. Gör. Büşra Terim, günümüzün en tehlikeli maddelerinden biri olan sigara ve etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.


Öğr. Gör. Büşra Terim, sigaranın günümüzde bağımlılık yapan maddeler arasında en sık kullanıldığını dile getirdi. Terim, "Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada bir milyardan fazla insan sigara kullanmaktadır. İstatistikler 2020 yılında ülkemizde sigara nedeniyle 550 bin kişinin hayatını kaybedeceğini gösteriyor" dedi.

Sigaranın içerisinde 4.000’den fazla oldukça zehirli madde barındırdığını belirten Öğr. Gör. Büşra Terim, "Bunlardan başlıcaları; amonyak, aseton, hidrojen siyanür, katran, kurşun, tiner ve herkesin bildiği nikotindir. Nikotin, saf hali ile berrak bir sıvıdır ancak hava ile maruz kaldığında rengi kahverengiye döner. Emilimi oral mukozadan, ciltten ve akciğerden olur. Nikotin güçlü bir psikolojik uyarıcıdır ve kişilerde bağımlılık yapması bakımından alkolden, eroinden bir farkı yoktur. Vücuda alındığında ortaya çıkardığı ilk etki boğazda tahriş, bulantı, karın ağrısı ve bazen kusma durumlarıdır. Ancak etkileri bu kadarla sınırlı değildir. Nabız ve kan basıncında artışa neden olur, plazma serbest yağ asidi miktarını artırır, hiperglisemi, koroner arterde kan akımında azalma, hipotermi, solunum hızında artış, kan pıhtılaşmasında artış, ateroskleroz, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), inme, tüm kanser çeşitleri, katarakt ve daha birçok hastalığa neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
 
Sigara kullanan bireyler, sigaranın sağlığa zararları hakkında bilgi sahibi olmalarına rağmen bu kötü alışkanlığı terk etme konusunda oldukça zorlandıklarını vurgulayan İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğr. Gör. Büşra Terim, "Sigaraya ulaşımın kolay olması, bireylerin çevresinde bulunan sigara tüketen diğer  kişilerin varlığı, gün içerisinde karşılaşılan stresli durumlar, bireylerin arkadaş ortamlarında kendilerini öteki arkadaşlarına kabul ettirme çabaları, bireylerin formda kalma istekleri, televizyon programlarında ve filmlerde kişilerin rol model aldıkları ünlülerin sigaraya özendirici şekilde sigara içmeleri, büyüdüklerini kanıtlama istekleri,  ve benzeri durumlar kişilerin hem sigarayı bırakmalarını engellemekte hem de hiç sigara içmemiş bireylerin sigaraya kolayca başlamalarına yönelik tehlike oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
 
SİGARA VE KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH)

Terim, sigara kullanımının birçok hastalığa neden olduğunu ve bunlar içerisinde bireyleri hayatlarının son anına kadar çok acılı bir sürece soktuğunu, bireylere zorlanmadan nefes alabilmeyi unutturan sıklıkla karşılaşılan KOAH olduğunu belirtti.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğr. Gör. Büşra Terim açıklamasına şu şekilde devam etti: "KOAH, ısınma amaçlı kullanılan yakıtlar, genetik gibi faktörler nedeniyle olabileceği gibi sıklıkla sigara kullanımına bağlı olarak görülmektedir. Sigara dumanı, soluk borusunda yer alan mukus bezlerinde büyümeye ve mukus kanallarında genişlemeye yol açar. Artan mukus miktarı soluk borusunun mekanik temizliğinden sorumlu mukosiliaların hareket etmesini zorlaştırarak mukosiliarksilensi bozar. Temizlemeden sorumlu yapıların bozulması, artan balgam miktarı, temizlenemeyen yabancı partiküller ve sigara dumanına bağlı kirlilikle ortamda enfekte tıkaçlar oluşur. Küçük havayolları iltihaplanma nedeni ile şişer, mukus salgılanmasında artış görülür, havayolları daralır ve havanın geçişi güçleşir. Hastalığın ilk belirtisi öksürme şikayetidir ancak çoğu zaman kişiler bununun sigara dumanı kaynaklı düşündükleri için hekim kontrolüne gitmezler. Artan balgam miktarı da kişi tarafından normal karşılanır. İlerleyen dönemde ise kişilerde ciddi nefes darlığı, günlük yaşam aktivitelerini yaparken erken yorulma ve oksijenlenmede meydana gelen sıkıntılı durumla birlikte ağrılar görülür. Erken yorulma beraberinde azalmış fiziksel aktivite kapasitesi getirir. Yaşam kalitesi bozulur, hastalığın ilerleme riski artar, sakatlıklar ve sonrasında ölüm durumu meydana gelir"
 
KOAH’TA FİZYOTERAPİ
 
Terim, KOAH'ın ilerleyici bir hastalık olduğunu fakat tedavi edilebilir yönünün olduğunu ifade etti. Öğr. Gör. Büşra Terim, "Fizyoterapistler hem kişilerin sigara nedeniyle maruz kaldıkları hastalıkların tedavisini hem de sigarayı bırakmaya karar veren kişilerin bu süreçte rehabilitasyonlarını yaparak süreci daha kolay bir şekilde atlatabilmelerinde rol almaktadırlar. KOAH tedavisinde de önemli bir yere sahip olan fizyoterapistler; kişilerin fiziksel aktivite kapasitelerini mümkün olduğunca en yükseğe çıkarmak, solunum güçlüğü çeken bireylerin daha rahat nefes alabilmelerini sağlamak, tüm bunların çok daha etkili olabilmesi için sigarayı bıraktırmak yönünde kişilere gerekli rehabilitasyonu yaparlar. Rehabilitasyon programında tamamen bireye özgü tedavi programı çizilir. Bu programda solunum kaslarının kuvvetlendirilmesi, periferal kasların hem kuvvetlendirilmesi hem de enduranslarının artırılması, postür düzgünlüğünün sağlanması temel amaçlardandır. Tedaviye istekli bir şekilde gelen hastalar fizyoterapistlerin tavsiyelerine uydukları müddetçe hastalığı en az defekt ile atlatırlar. Meydana gelen hastalık semptomlarında hızlı bir azalma görülür, kişiler günlük yaşam aktivitelerini daha rahat bir şekilde ve daha az yorulma ile yaparlar. Sigaranın bırakılmasıyla birlikte sadece KOAH’a özgü semptomların değil sigaranın meydana getirdiği tüm semptomların ciddi oranda azaldığı görülür" açıklamasında bulundu.
 
Terim, "Erken tanı ve müdahale hayat kurtarır. Sigarayı bırakmak için ve meydana getirdiği semptomları ortadan kaldırmak için vakit asla geç değildir. Fizyoterapistler bu tehlikeli bağımlılığı azaltmak ve hasta bireyleri tedavi etmek için büyük bir özveri ile çalışmaktadırlar" dedi.