Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon








 Kök Hücre Naklinde Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Rolü


Hematopoetik kök hücre nakli (HKHN), özellikle hematolojik maligniteler başta olmak üzere çoklu patolojilerin tedavi edilmesini kolaylaştırmak için yıllardan beri geliştirilmiş bir işlem olup Hastanın (alıcının) veya bir donörün (vericinin) kemik iliğinden veya periferik kanından kök hücrelerin toplanarak saklandığı ve intravenöz infüzyon ile hastaya nakledildiği bir süreçtir.


Hematolojik maligniteleri olan hastalar; fonksiyonel, fizyolojik ve bilişsel yetersizlikler ile sıklıkla belirgin bir psikososyal stres yaşarlar. Kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları çeşitli doku, organ ve sistemlerde toksik etkiler yaratabilmektedir. HKHN hastalarının genel sağ kalımını ve yaşam kalitesini iyileştirmek için yapılan destekleyici tedavilerin en önemli kilit bileşeni fizyoterapi ve rehabilitasyondur. Fizyoterapi yaklaşımları;  kas-iskelet sistemi ve kardiyopulmoner sistem bozukluklarını iyileştirmek, yorgunluğu ve inflamasyonu azaltmak için yapılandırılmış rehabilitasyon programlarının geliştirilmesine ve hasta eğitimine odaklanmaktadır.
 
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulamalarının Gerekçeleri
 
HKHN sırasında, öncesinde ve sonrasında, hastalar genellikle çok büyük fiziksel, psikolojik ve psikososyal stres yaşarlar. Bu stres, tedavi başarılı olsa bile ortaya çıkma eğilimindedir ve uzun vadeli başarıyı olumsuz yönde etkiler. Erken dönemde pulmoner komplikasyonlar morbidite ve mortalitenin en önemli nedenlerindendir. Hazırlama rejimleri ve immünosupresyon, toksisite, enfeksiyonlar, GvHH ve yatağa bağımlı olmayı da içeren hareketsizlik nakil sonrası akut ve kronik komplikasyonlar için önemli risk faktörleridir. Geç dönemde ise etkilenen egzersiz kapasitesi yaşamı olumsuz etkiler. Bu hastalarda kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamanın gerekçeleri şöyle açıklanabilir:
 
 Akciğer fonksiyon anormallikleri
 Enfeksiyöz pulmoner komplikasyonlar
 Enfeksiyöz olmayan pulmoner komplikasyonlar
 Solunum kas zayıflığı
 Periferik kas zayıflığı
 Egzersiz kapasitesinin azalması
 Yorgunluk
 Trombositopeni ve/veya azalmış kemik mineral yoğunluğu
 Psikolojik sorunlar (anksiyete, depresyon vb.)
 İmmünolojik / hematolojik değişiklikler
 
Ek olarak, ortak yan etkiler (GVHD, enfeksiyonlar, ishal, ağrı vb.), fiziksel ve psikolojik problemleri daha da şiddetlendirir. Uzun süre hastanede yatış,  ilaçların yan etkileri, klinik durumdaki stabil olmayan değişimler ve ölüm riski de tedaviye bağlı sorunlara ve strese yol açmaktadır. Böylece, fiziksel ve psikososyal stres, tedaviye bağlı yan etkiler ve hastalık sürecinin kendisi tedavinin toplam başarısını ve hastanın refahını etkiler. Uzun vadede, tüm bu farklı fiziksel ve psikolojik sorunlar, her bir hastanın yaşam kalitesini bozmaktadır.
 
Egzersizlerin Faydaları
 
Yayınlanan sistematik derlemelere ve bilimsel araştırma sonuçlarına göre, egzersizin HKHN hastaları için fizyolojik ve psikolojik iyileşmeyi sağladığı gösterilmiştir. Son birkaç yıldır, farmakolojik olmayan adjuvan tedavi olarak işlev gören fizyoterapi programlarının ümit verici rolünü açıklayan çalışma sayısı artmıştır. Egzersiz müdahaleleri; vücut kompozisyonu, fonksiyonel kapasite, kemik sağlığı ve yorgunluğa ek olarak uyku, duygu durumu ve genel mortalite gibi yaşam kalitesi ile ilgili birçok alanda iyileşmeye katkıda bulunur. Aktif egzersiz, kuvvetlendirme eğitimi ve koşu bandında yürüyüşten
oluşan egzersiz programının nakil olan hastalarda kas kuvvetini arttırdığı, fiziksel aktivite, yorgunluk
ve yaşam kalitesi üzerine olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Aerobik egzersizler ile kanser ve kanser tedavisiyle ilişkili yorgunluk üzerinde önemli bir azalma sağlanabilmektedir. Dahası, egzersiz, visseral yağı azaltır (tüm nedenlere bağlı mortalite, diyabet, kardiyovasküler hastalık ve demans gelişmesi ile ilişkilidir), anti-inflamatuar sitokinlerin salınmasına yardımcı olur, adrenal hormonların salgılanmasını artırır ve monositler ve makrofajların azaltılması yoluyla inflamasyonu azaltabilir.
 
Egzersiz Programı
 
Nakil sonrası özel egzersizleri içeren kardiyopulmoner rehabilitasyonun amacı yan etkileri önlemek ve tedavi etmektir. Bu şekilde hastalar topluma karışarak günlük yaşam aktivitelerine ve işlerine dönebilmektedirler. Fiziksel egzersiz girişimlerinin başlangıç ​​zamanlaması değişir ve 3 aşamada ortaya çıkabilir:
  • Nakil Öncesi
  • Nakil Sonrası Erken Dönem
  • Nakil Sonrası Geç Dönem
 
Birçok hasta, tıbbi müdahaleler (kemoterapi, radyasyon tedavisi, cerrahi) nedeniyle nakilden önce bile fiziksel aktivitede önemli bir azalma yaşar, egzersiz kapasitesi kötüleşir, fonksiyonel performansı azaltır. Nakil sonrası döneme hastayı hazırlamak, nakil öncesi kas kuvvetinde ve kardiyopulmoner kapasitede kayıp yaşamamak için nakil öncesi rehabilitasyon önemlidir. Nakil sonrası erken dönemde ise rehabilitasyon, pnömoni ve atelektazi riskini azaltmayı, fonksiyonel aktiviteyi ve kas kütlesini korumayı, aerobik kapasiteyi geliştirmeyi ve hastalığın yükünü azaltmayı hedefler. Fizyoterapi müdahalelerine hasta ve aile eğitimi de dahildir. Komplikasyonlar, transfer aktiviteleri, ekipman kullanımı gibi konularda yapılan eğitimler, güvenli taburculuk ve ev yaşamına geçişin önündeki engellerin üstesinden gelmektedir. Solunum egzersizleri, inspiratuar kas eğitimi, kuvvetlendirme eğitimi, aerobik egzersizler, denge ve esneklik egzersizleri, hastaların karşılaşacağı problemleri çözmek için kullanılır. Hematopoetik kök hücre alıcılarında yapılan inspiratuar kas eğitimi, hastaların submaksimal ve maksimal egzersiz kapasitesi ve inspiratuar ve ekspiratuar kas kuvvetini arttırır, eforla dispne algılamasını azaltır ve depresyon şiddetini azaltır. Nakil öncesi ve hemen sonrasında başlayan egzersiz eğitimleri kas kuvveti, egzersiz kapasitesi ve yaşam kalitesini geliştirir. Sonuç olarak, rehabilitasyon protokolleri hasta merkezli ve disiplinlerarası olarak planlanır ve güvenle uygulanır.
 
Uzm. Fzt. Sena Teber