Dr. Öğr. Üyesi Berrak Dumlupınar’ın açılış konuşması ile başlayan söyleyişi Öğr. Gör. Berk Efe Altınal’ın konuşması ile devam etti. Öğr. Gör. Berk Efe Altınal kişiliğe yönelik geliştirilen utanç ve davranışa yönelik geliştirilen suçluluk hislerine değinerek bu hislerin kaynakları olan utanç temelli ve utanç temelli olmayan aile sistemlerini ebeveynlere anlattı. Utanç eğitimin psikolojik semptomlarla ilişkili olduğunu söyleyen Altınal suçluluk eğiliminin ise psikolojik semptomlarla ilişkili olmadığını vurguladı. Altınal “Suçluluk eğilimli bireyler hatalarının sorumluluğunu üstlenmeye meyillidir. Utanma eğitimli bireyler sözel veya fiziksel saldırganlığa yönelebilmektedir” diyerek konulmasını sonlandırdı.
Altınal’dan sonra Arş. Gör. Çağla Duran ebeveynlere anne-baba tutumlarını anlatarak örnekler verdi. Duran, ebeveyn-çocuk arasındaki iletişimi etkileyen etmenleri “Anne babaların zihinlerindeki ideal çocuk kavramı, toplumun kültürel değerleri, anne babaların bireysel özellikleri ve kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri, Anne ve babaların kendi aralarındaki ilişkiler, çocuk sayısı, çocuğun cinsiyeti ve karakteristik özellikleri, ailenin sosyoekonomik durumu, anne babaların kendilerine karşı olan olumlu olumsuz değerlendirmeleri” olarak sıraladı. Arş. Gör. Çağla Duran, “Aile içinde gerçekleşen başarılı ilişkiler mutlu, arkadaşça, bunalımdan uzak ve yapıcı bireyler olmamızı sağlarken, başarısız bir anne baba çocuk ilişkisi ise ileride uyum bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır.” diyerek sözlerine devam etti. Otoriter, korumacı, fazla hoşgörülü, dengesiz, reddedici demokratik anne baba tutumlarını anlatan Duran, bu tutumlarda olan aile modellerine, ebeveynlerin bu tutumlarda olmalarının sebeplerine, çocukta oluşan etkilerine değindi. Arş. Gör. Çağla Duran, ailelere önerilerde bulunarak şunları ekledi:
“Kesin sınırlamalar yerine, çocuğa söz ve tercih hakkı veren seçenekler sunun.
Hataları düzeltirken, ben dilini kullanın. Çocuklarınızı hataları konusunda aydınlatırken, kendilerini kötü bir insan olarak hissettirmeden, davranışlarını değiştirmeye yönelin.
Kurallar çocukların gelişim düzeylerine uygun ve destekleyen nitelikte olmalıdır. Açıkça belirtilmelidir.
Ailede beklenen ve kabul gören davranışlar açıkça tanımlanmalıdır.
Çocuğun yaptığı işler övgü ve küçük ödüllerle desteklenmelidir. Başarıları takdir edilmelidir.
Birçok sorunu kendisi çözmelidir. Çocuğu sonuca götürmek yerine ona, sonuca giden yol gösterilmelidir. Ortaya çıkan sorunlar iletişim ve diyalog ile çözümlenir; evde sıcak bir ortam vardır, “paylaşma” ve “işbirliği” içinde uyulacak kurallar belirlenir.
Gerektiğinde çocuğun davranışlarına sınır koyun. Sınırlar açık ve net olsun.
Belirtilen bu sınırlılıklar içinde çocuğa söz hakkı verin ve bazı konuların tartışılmasına imkân sağlayın.
Sevginiz koşullara bağlı olmasın. Duygu ve düşüncelerine önem verin, aktif dinleyin.”
“Çocuklara uyarılarda bulunurken; davranışı, hislerinizi, hissin gerekçesini mutlaka çocuklarla konuşun” diyen Arş. Gör. Çağla Duran, ebeveynlere kitap önerilerinde bulunarak konuşmasını sonlandırdı.
Arş. Gör. Çağla Duran ve Öğr. Gör. Berk Efe Altınal anne-babaların sorularını cevapladıktan sonra Dr. Öğr. Üyesi Berrak Dumlupınar, kapanış konuşmasını yaparak eğitimi sonlandırdı.