Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Bilimleri Yüksekokulu - sbyo@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi (İngilizce)








 Çocuk Gelişiminde Erken Müdahale Neden Önemlidir ?


Erken müdahale, yaşamın ilk beş yılı içinde başlatılan, çocukların sağlıklı gelişmelerini sağlamak ve olası problem durumlarını önlemek için sistematik ve planlı bir çapadır. Gelişimsel Tarama Testleri ile tespit edilen çocuklara yönelik transdisipliner çalışma (Çocuk gelişimciler nöroloji, odyoloji ve dil konuşma bozuklukları, fizik tedavi, çocuk ruh sağlığı uzmanları ile transdisipliner çalışma yürütür.) ile erken müdahale programları hazırlanmalıdır.


Erken Müdahele Nedir?
     Erken müdahale, yaşamın ilk beş yılı içinde başlatılan, bir dizi gelişmeyi sağlamak için sistematik ve planlı bir çapa olarak tanımlanmıştır.
     IDEA’ya göre erken müdahale hizmetleri doğumdan üç yaşına kadarki sürede fiziksel, bilişsel, iletişimsel, sosyal, duygusal veya uyumsal gelişim alanlarında gecikmesi olan ya da gelişimsel gecikme olasılığı yüksek olan bir duruma ilişkin tanı almış olan çocukların gelişimsel gereksinimlerinin karşılanması için tasarlanmıştır. Erken müdahale programları, çocuğu yapılandırılmış deneyimlerle doğrudan, çocuğa ilgi gösteren çevreyi geliştirerek de dolaylı şekilde etkileyerek çocukların gelişimlerini destekler ve fiziksel, bilişsel, duygusal sınırlılıklar ve kaynak sınırlılıklarının etkilerini en aza indirmeyi amaçlar (Erdiller, 2010; Karoly, Kilburn ve Cannon, 2005). Erken müdahale programlarının hedef kitlenin özelliklerine göre hazırlanması programın etkililiği açısından önem taşımaktadır. Müdahalenin hedef kitlesi belirlenir­ken tek ebeveynliğe, etnik kökene, sosyoekonomik düzeye, düşük eğitim düzeyine, madde bağımlılı­ğına, annenin yaşına ya da diğer özelliklerine göre farklı türde aileler tespit edilebileceği gibi gelişimsel açıdan yüksek riske sahip (düşük IQ gibi), düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelmiş ya da gelişimsel yetersizlikleri olan çocuklar da tespit edilebilir (Ka­roly ve ark., 2005).
     Türkiye’de 2010 yılı itibariyle top­lam nüfusun %10,12’si 5 yaş ve altındadır. Bu ço­cukların yaklaşık %63’ü kentte, %37’si ise kırsal ke­simde yaşamaktadır. Ayrıca 2008 yılı verilerine göre de 0-19 yaş arasındaki yoksul çocukların %28,8’i okul öncesi çağa denk gelen 0-5 yaş arasındadır (UNICEF, 2013).
Her yıl dünyaya gelen bebeklerin 1/5’i gelişim geri­liği riski taşımaktadır. Bu bebeklerin 1/4’ü 5 yaşın­da önemli gelişimsel gecikmelerle karşı karşıya kal­makta, %20-30’u ise uyaran eksikliği gibi sosyal ya da ailesel nedenlerle özel eğitim servislerinden ya­rarlanmaktadır (Derrington, Shapiro ve Smith, 1999). Ülkemizde ise her yıl yak­laşık olarak 1,5 milyon bebek dünyaya gelmektedir (Sola ve Diken, 2008; TÜİK, 2010). Bu bebeklerin %3,7’sinin gelişim ile ilgili bir problemi olduğu ve %10’unun düşük doğum ağırlığı ve benzeri ne­denlerle gelişim geriliği riski taşıdığı saptanmıştır (Yeşinel, 2006).
     Erken müdahale kapsamında üç önleme düzeyinden bahsedilir.  Birincil önleme çalışmalarının amacı gelişimsel bozukluk oluşumunu azaltmaktır. İkincil önleme çalışmalarının amacı bozukluğun derecesini azaltmak ve sürekliliğini kısaltmaktır. Üçüncül derece önleme çalışmalarında amaç ise, bozukluğun zorluklarını önlemek veya azaltmaktır. Erken müdahale kapsamına girenler; gelişimsel gecikmesi olan çocuklar, var olan risk durumundaki çocuklar, biyolojik risk durumundaki çocuklardır.
    Yoksulluk ve diğer çevresel faktörler dolayısıyla risk altında bulunan veya gelişimsel gecikmesi olan çocukla­rın desteklenmelerini amaçlayan erken müdahale programları, genel olarak iki temel düşünceye da­yanmaktadır. Birincisi erken dene­yim, sonraki gelişim aşamaları üzerinde önemli bir etki­ye sahiptir. Doğumdan 3 yaşa kadar olan dönem, gelişmede kritik dönemdir ve yaygın olarak kabul edildiği üzere, zekâ sabit olmayıp gelişmektedir. Ancak çocuklar için gerekli olan uyaranlar sağlanmadığında, ulaşmaları beklenen potansiyel gelişimlerine ulaşamamaktadırlar. İkin­cisi ise yoksul anne-babalar, kaynaklara ulaşmadaki yetersizlikten dolayı çocuklarının bilişsel ve dil gelişimi için uyaran sağlamada ve destekleme­de ye­tersiz kalmaktadırlar.
    Erken çocukluk döneminde uygulanan müdahale programlarının hepsi çocukların ihtiyaçlarını gö­zetmektedir. Bu programlar ortak bir amacı paylaş­malarına rağmen çocuklara ve ailelere sunacakları hizmetlere göre ve her programın geliştirmeyi he­deflediği sonuçlara dayanan tasarıma göre farklılık göstermektedir. Bazı programlar yalnızca çocukları okula hazırlamak için eğitimsel hizmetler sağlarken bazıları doğumdan önce, hamile anneyi hedefle­mekte; bazıları da ailenin bütünsel işlevi ile ilgile­nerek çocuklara ve ailelerine birlikte hizmet sağla­maktadır (Karoly ve ark., 2005). Erken müdahale programlarının hedef kitlenin özelliklerine göre hazırlanması programın etkililiği açısından önem taşımaktadır. Müdahalenin hedef kitlesi belirlenir­ken tek ebeveynliğe, etnik kökene, sosyoekonomik düzeye, düşük eğitim düzeyine, madde bağımlılı­ğına, annenin yaşına ya da diğer özelliklerine göre farklı türde aileler tespit edilebileceği gibi gelişimsel açıdan yüksek riske sahip (düşük IQ gibi), düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelmiş ya da gelişimsel yetersizlikleri olan çocuklar da tespit edilebilir (Ka­roly ve ark., 2005).
    Çocuklarda gelişmenin izlenmesi, normalden sapmaların erken tanınabilmesi için gelişimsel tarama testlerinin düzenli olarak kullanılması önemlidir. Bu testler gelişimsel gecikmesi olan çocukları, biyolojik risk durumundaki çocukları, var olan risk durumundaki çocukları tespit etmemizi sağlamaktadır. Tespit edilen çocuklara yönelik transdisipliner çalışma (Çocuk gelişimciler nöroloji, odyoloji ve dil konuşma bozuklukları, fizik tedavi, çocuk ruh sağlığı uzmanları ile transdisipliner çalışma yürütür.) ile erken müdahale programları hazırlanmalıdır.
KAYNAKÇA
Erdiller, B. Z. (2010). Erken çocukluk eğitiminde temel kuram ve yaklaşımlar. H. İ. Diken (Ed.), Erken çocukluk eğitimi içinde (s. 56-90). Ankara: Pegema Akademi.
United Nations International Children’s Emergency Fund. (2013). Toplum temelli erken çocukluk hizmetleri sunumu kılavuzu. Ankara: UNICEF Türkiye Ülke Ofisi.
Sola, C. ve Diken, İ. H. (2008). Gelişimsel gerilik riski altın­daki prematüre ve düşük doğum ağırlıklı çocuğa sahip an­nelerin gereksinimlerinin belirlenmesi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 9(2), 21-36.
Karoly, A. L., Kilburn, R. M., & Cannon, J. (2005). Early childhood interventions, proven results, future promise. Santa Monica: Rand Corporation.
Yeşinel, S. (2006). Çok düşük ağırlıklı riskli prematüreler­in somatik gelişimlerine etki eden faktörler (Uzmanlık tezi, Sağlık Bakanlığı Bakırköy Doğumevi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul).
Morkoç, Ö. Ç., & Acar, E. A. (2014). 4-5 yaş grubu çocuklarına yönelik çok amaçlı erken müdahale programı’nın etkililiğinin belirlenmesi. Web Sitesi: www. kuyeb. com7, 2015.
Derrington, T., Shapiro, B., & Smith, B. (1999). The effectiveness of early ıntervention services (Unpublished manuscript). Hawaii: University of Hawai’i Center for Excellence in Developmental Disabilities.

Arş. Gör. Çağla Duran