Grip Deyip Geçmeyin! Kalbiniz Etkilenebilir Mi?

   Kış aylarında olduğumuz bu günlerde kırgınlık, halsizlik gibi şikayetlerinize hapşırık, burun akıntısı, ateş gibi belirtiler eşlik ediyorsa grip olduğumuzu anlarız. Kış aylarının baş belasıdır grip. Çoğunlukla ilaç bile içmeden kendiliğinden geçer. Nane- limon kaynatma gibi geleneksel tedavilere karşın nadiren semptomları giderici ilaç tedavisi de verilebilir. Gribin etkeni virüslerdir. Bu virüslerin yüzlerce çeşidi vardır. Bunların bazıları kalbinizi hastalandırabilir. Grip anında veya sonrasında öne doğru eğilmekle göğüs ağrı azalır, yatmakla artan göğüs ağrınız olursa, üşüme, titreme şikayeti ile birlikte nabızda hızlanma (taşikardi) ve yüksek ateş olursa kalbiniz etkilenmiş olabilir.
   Bu durum Perikardit olarak tanımlanan kalp zarınız iltihaplanması ve Miyoperikardit olarak bilinen kalp kasını da içine alan daha ciddi bir tablo olabilir. Perikardit genellikle iyi seyirli olur, bir hafta - on gün gibi kısa süre içinde herhangi bir ilaç kullanmadan geçebilir. Ancak immün sistemi iyi olmayanlarda daha ağır seyredebilir. 38 dereceyi geçen ateş olması durumu ve kalp zarında biriken sıvının fazla olması durumu aciliyet arz eder ve yatarak tedavi zorunlu olur. Kalp zarındaki sıvının fazla birikmesi kalp tamponadı dediğimiz duruma yol açarak ölüme sebebiyet verebilir. Miyoperikarditte ya da miyokarditte ise kalp kası etkilendiği için kalp yetmezliği gelişir. Bu durum geçici bir yetmezlik tablosu olabileceği gibi kalıcı hasar da bırakabilir. Genç kalp yetmezliği olanların bazılarında sebep gribal enfeksiyon sonrası oluşan miyokarditlerdir. Bunlardan bazıları kalp nakline aday olurlarken bazıları yapay kalp gibi destek cihazlarla yaşama tutunmaya çalışırlar.
Tanı konulması: Hastanın öyküsü yol göstericidir. Fizik muayene çok kıymetli bulgular verir. Perikard sürtünme sesi, kalp yetmezliği bulguları veya kalp tamponadı bulguları tespit edilebilir. EKG perikarditte kalp krizini taklit edebilir. Ekokardiyografide perikarddaki sıvı görülür, etkilenen miyokard değerlendirilir.
Beyaz küre sayısı, sedimantasyon ve CRP gibi genel enfeksiyon belirteçleri yükselmiştir. Bazı özel durumlarda viral antikor düzeylerini ölçmek gerekebilir. Miyokardit düşünüldüğünde ise MR veya biyopsi seçenekleri uygun hastalar için birer seçenektir.
     Gerek perikarditte gerekse miyokarditte tedavi semptomları gidermeye yöneliktir. Perikarditte 1-2 haftalık ilaç tedavisi genellikle yeterli olur. İlaçlar sıvıyı azaltmaya ve semptomları gidermeye yöneliktir. Bazı durumlarda kesin çözüm üreten bir tedavisi yoktur ve perikarditler tekrarlayabilir, kronik bir hal alabilirler. Perikardda aşırı sıvı birikmesi sonucu kalp tamponadı olmuşsa bu sıvı perikardisentez denilen iğneyle veya perikardiyotomi denilen cerrahi yolla boşaltılır.
     Gribin ölüme yol açması sık rastlanan bir durum olmamakla birlikte ciddi kalıcı sorunlara yol açması olasıdır. Kronik tekrarlayan perikardit, miyokardite bağlı kronik kalp yetmezliği önemli ve hayati risk oluşturan durumlardır.
Farkındalık yaratmak ve önlem almak önem arz etmektedir.
    Alınması gereken önlemleri bilmek oldukça önemlidir.
Kış aylarında grip aşısı olmak da önlemelerden biridir. Grip aşıları %100 koruyucu olmamakla birlikte riskli grupta olanların yaptırması tavsiye ediliyor. Kalabalık ortamda bulunan öğrenciler, sürekli hastalarla temasta olan doktorlar, immün sistemi zayıf olan ve kronik hastalığı olan yaşlıların aşı olması gerekebilir.
İmmun sistemi güçlendiren beslenme alışkanlığı edinmek, bilinçli beslenmek,uyku düzenine dikkat etmek ve yeterli miktarda uyumak, kış aylarına uygun kıyafet giymek, genel olarak hastalıklardan korunmak, grip salgınlarında maske kullanmak vb... Bu önlemlerden bazılarıdır.

Doç.Dr. Abdulmelik YILDIZ