Dyt. Sevilay Demirci Kan ve Dyt. Gülfem Yedier mesleki deneyimlerinden bahsederken öğrencilere ileriye yönelik tavsiyeler, meslek hayatında nelerin yapılması gerektiği ve etik unsurlara ilişkin bilgi aktarımında bulundular ve yaptıkları sunumlarda gebelik döneminde beslenme ve emziklilik döneminde beslenmeyi anlattılar.
Sunumda aktarılan bilgiler şu şekildedir: Gebelik Dönemi süresince metabolizma hızında %15’lik bir artış oluyor. Bu nedenle gebeliğin hiçbir döneminde günlük alınan enerji 1800’ün altına düşmemelidir. Pratik uygulamalarda danışan bireylerin günlük beslenme hikâyesi alınarak diyetleri ona göre düzenlenmelidir. Gebelikte artan bazı ihtiyaçlar vardır. Özellikle gebeliğin 6’ncı ayından sonra bebeğin gelişimi daha hızlı olduğu için protein gereksinimi artıyor. Ek olarak kalsiyum ihtiyacı da artıyor. Kalsiyumun yanı sıra demir ihtiyacı da önem taşmakta olup demir eksikliğinin görülmesi bazı sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Gebelik döneminde Gestasyonel diyabet, Hiperemezis ve Preeklampsi gibi bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Gestasyonel Diyabet, insülin hormonunun etkinliğinin bozulmasıyla ile birlikte gebelik süresince bazen kalıcı bazen geçici gebeliğin 20’nci haftasından sonra plasentada hormon sorununun artması ile ortaya çıkan bir gebelik şekeridir.
Hiperemezis, ciddi mide bulantısı, fazlaca kusma, kilo kaybı ve elektrolit bozukluğu ile karakterize bir durumdur. Preeklampsi, Gebe kadınlarda gebeliğin son 4 ayında ortaya çıkan kan basıncı bozukluğudur. Bu bozukluk sonucu böbreklerde su ve tuz birikimi görülmekte ve ödem gelişimi meydana gelmektedir.
Emziklilik Döneminde Beslenme
Beslenme anne karnından itibaren başlıyor ve yaşlılık boyunca devam ediyor. Bazı kronik hastalıkların kökeni çocukluktan gelebiliyor. Beslenme; büyüme, gelişme, fizyolojik olarak işlevlerin devam edebilmesi için insanların besin alması ve bunların enerjiye dönüşerek hayatlarını idame ettirmesidir. Süt çocuğunda ilk 6 ay anne sütü büyük önem taşımaktadır. Çocuğun beslenmesi açısından en önemli yıl ilk yıldır. Bu dönemde çocuğun kazandığı alışkanlıklar yaşamlarının ilerleyen sürecinde de devam ediyor. Büyümenin izlenmesi ve beslenme durumlarının incelenmesi gerekiyor. Çocuğun büyüme ve gelişmesi açısından aldığı enerjinin takibinin iyi yapılması gereklidir. Bu dönemde yetersiz alımlar ileride çocukta gelişim bozukluklarına sebep olur.
6’ncı aydan sonra anne sütünün yanı sıra tamamlayıcı beslenmeye geçiş yapılır. Bu dönem çocuğun yetişkinlik dönemindeki beslenmeye geçişinde köprü görevi görmektedir. Tamamlayıcı beslenmeye erken başlanırsa alerjiler görülebilir. Bebeklerin kalsiyum ve demir emilimlerinde azalma olabiliyor. Geç başlanılırsa büyüme ve gelişme gerilikleri görülebiliyor. 0-2 yaş aralığı gelişmenin temelinin atıldığı dönemdir.
Tamamlayıcı beslenme 6’ncı aydan itibaren mide kapasitesine göre ayarlanmalıdır. 6.aydan itibaren sırası ile püre-ezilmiş-katı besinlere geçiş yapılır. Çocuğu sürekli püre ile beslemek çiğneme ve ısırma fonksiyonlarını öğrenememe sorununa neden olabiliyor.12’nci aydan itibaren çocuğun aile sofrasına oturması tavsiye ediliyor. Aile sofrasındaki yemek ortamını ve beslenme alışkanlıklarını kazanması için yetişkinlik dönemi için önem taşıyor.
Sunum sonrası dinleyicilerden gelen sorular yanıtlandı. Seminer, Dyt. Sevilay Demirci Kan ve Dyt. Gülfem Yedier’e katılımları nedeniyle teşekkür plaketi takdim edilmesiyle son buldu.
